Murat Yıldırımoğlu
*
CRC nedir?
CRC Cyclic Redundancy Check
sözcüklerinin baş harflerinden türetilmiş bir kısaltmadır ve verilerin hatalı
olup olmadığını anlamamıza yardım eden bir yöntemi anlatır.
Veri iletirken ya da saklarken
ilettiğimiz/sakladığımız veri ile alınan verinin aynı olduğundan emin olmamız
gerekir. Veriler iletim hattında bozunuma uğrarsa bunun farkedilmesi ve
verilerin yeniden iletilmesi gerekir. CRC, bu amaçla kullanılır.
CRC yönteminde bir blok içindeki veriler
tek tek toplanır, bu toplam belirli bir sayıya bölünür (bu sayıya P diyelim) ve
bölüm sonucunda çıkan kalan sayısı verilere eklenir. Karşı tarafta veri
alındığında yine veriler tek tek toplanır ve bu toplamdan bölüm kalanı çıkartılır.
Çıkartma sonucundaki sayı da P’ye
bölünür. Eğer veriler hatasız iletilmişse kalan sıfır olmalıdır.
Bir örnek verelim:
VERİLER CRC
90 69 66 82 65 79 78 69 3
Yukardaki verilerin rakamsal toplamı
598’dir. Örnekteki P sayımız da 17 olsun.
Toplam=598
P=17
598/17=35, kalan=3
Bu veri alındığında da şu işlem yapılır:
(598-3)/17=35, kalan=0 (hatasız iletim)
Eğer iletilen veriler hatalı ise bu
verilerin toplamı 598 olmayacaktır, dolayısı ile kalan da 0 olmaz. Buradan
verilerde bir bozulma olduğu anlaşılır ve veriler tekrar iletilir/saklanır.
CRC’nin kelime anlamı da yapılan işlemi anlatır (dönemsel kalan kontrolü;
dönemseldir, çünkü bütün veri bloklara bölünür ve CRC işlemi herbir blok için
uygulanır)
CRC yöntemi yüzde yüz güvenilir bir yöntem değildir. Yine
örneğimizdeki verilere dönersek altıncı verinin 79 değil de 96 olacak şekilde
bozulduğunu varsayalım (yani P kadar). Bu durumda karşı tarafın eline geçen
verilerin toplamı 615 olacaktır. CRC işlemini uyguladığımızda:
(615-3)/17=36, kalan=0
Yani, bir hatalı iletim söz konusu
olduğu halde bu hata farkedilememiştir. Ama verilerin P ve P’nin katları kadar
bozulma olasılığı hayli düşüktür. Bu yüzden hataların büyük bölümü CRC yöntemi
ile saptanabilir.
* VRAM nedir?
VRAM
(Video RAM) görüntü bilgilerini hızlı
bir biçimde aktarmak ve işlemek için optimize edilmiş bir bellek çeşitidir.
Normal bellek devreleri olan DRAM’lerin tek bir giriş-çıkışı bulunur; iki ayrı
birim aynı anda DRAM’e erişmez. Görüntü kartlarındaki DRAM kontrolcüsü hem
ekranda görüntülenecek olan görüntü bilgisinin toplanmasından hem de bunların
monitöre gönderilmesinden sorumludur. VRAM kullanıldığı zaman ise görüntü
bilgisini oluşturan ve bu bilgileri monitör için hazırlayan iki ayrı devre
vardır ve bu iki ayrı devre aynı anda, ayrı giriş-çıkışlar üzerinden VRAM’e
erişebilir, bu da performansı arttırır. Yalnız burada VRAM’in çift
giriş-çıkışlı (port’lu) olmasının performansı da iki kat arttırdığı
düşünülmemelidir. Bellek hücreleri DRAM’de de VRAM’de de aynıdır ve bu
hücrelerin bilgi akış kapasitesi sınırlıdır. Çünkü herbir hücrenin adresini
belirleyen satır ve sütun sinyallerinin hazırlanması zaman alır. DRAM
hücrelerinden toplam bilgi akışı bant genişliği (bandwidth) olarak
adlandırılır. VRAM’in çift portu bant genişliğini ikiye katlamaz; yalnızca bir
miktar daha arttırır. Bant genişliğindeki artış özellikle yüksek çözünürlük ve
çok sayıda rengin söz konusu olduğu durumlarda işe yarar. Örneğin, 1280 X 960
çözünürlük ve 16 milyon renk durumunda ekrandaki görüntünün her tazelenişinde 3
megabyte’lık bilginin hazırlanması ve gönderilmesi gerekir. Ama daha alt
çözünürlüklerde bant genişliğinin artmış olmasının bir önemi yoktur. Bu
durumlarda VRAM’in ekstra bant genişliği çoğu zaman kullanılmadan kalır. Bu yüzden
düşük çözünürlükler söz konusu ise üretici firmalar DRAM’i yeğlerler. Görüntü
devresi olarak DRAM kullanıldığında ekranı tazelemek için kullanılan belleğin
dışındaki tüm bellek video kontrolcüsünün emrindedir. Kontrolcü de bu belleği
karmaşık görüntüleri oluşturmak için kullanır. Ama çözünürlük arttıkça ekranı
tazelemek için gereken bellek miktarı artar, video kontrolcüsüne kalan bellek
azalaır ve yüksek çözünürlüklü görüntüleri hazırlamak mümkün olsa da bunlarla
oynamak (örneğin, görüntüyü yukarı-aşağı, sağa-sola kaydırmak) zorlaşır ve
yavaşlar.
* Bir de WRAM varmış. Bu bir yazım hatası mı, yoksa aslı astarı var mı?
WRAM
(Window RAM) bellekler VRAM belleklerin biraz daha geliştirilmiş bir çeşitidir.
WRAM bellekler eklenen ek devreler aracılığı ile bazı özel görüntü
fonksiyonlarının daha hızlı gerçekleştirilmesini sağlarlar. Yalnız bunun için
donanım ve yazılım tasarımının özel olarak ayarlanması gerekir. Bu devreler
özellikle animasyon işlerinde yüksek performans sağlarlar ama normal işlerde
pek bir üstünlükleri yoktur. Bu bellek daha çok Matrox firmasının görüntü
kartlarında kullanılmaktadır.
* JPEG ve
MPEG kısaltmaları ne anlama geliyor?
JPEG (Joint
Photographic Experts Group) ve MPEG (Moving Pictures Experts Group)
Uluslararası Standartlar Organizasyonu (ISO) içinde yer alan iki çalışma
grubudur. JPEG hareketsiz görüntüleri, MPEG ise hareketli görüntüleri
sıkıştırma için standartlar geliştirmektedir. JPEG grubunun hazırladığı teklife
göre hareketsiz görüntüleri 25:1 oranında sıkıştırma mümkün olmaktadır. Öte
yandan MPEG grubu TV kalitesindeki hareketli görüntüleri ve CD kalitesindeki
sesi sıkıştırmada kullanılacak bir standart geliştirmeye çalışmaktadır. Bazı
özel uygulamalarda hareketli görüntülerin JPEG standardına dayanan yöntemlerle
sıkıştırılmalarına rastlanmaktaysa da bunlar genel kullanımı temsili
etmemektedir
*
Grafik yardımcı işlemciler nedirler, ne iş yaparlar?
Normalde bilgisayarda bütün işlemleri
mikroişlemci yapar. Ama özel işlemler için özel yardımcı işlemciler kullanmak
mikroişlemcinin üzerindeki yükü azaltır ve bu işlemlerin çok daha hızlı ve çok
daha ayrıntılı yapılabilmesini sağlar.
Yardımcı işlemcilere örnmek olarak matematik işlemcileri ve grafik
hızlandırıcıları verebiliriz. Grafik yardımcı işlemciler ya da grafik
hızlandırıcı olarak adlandırılan devreler görüntü işlemlerinin birçoğunu çok
hızlı bir şekilde gerçekleştirerek bizim daha hızlı çalışmamızı sağlar. Bu
hızlandırıcıların en ünlüleri S3 firmasının S3 denetleyicileri serisidir. S3
Serisinden başka ATI firmasının Mach serisi ve Cirrus Logic firmasının çeşitli
işlemcileri bulunmaktadır. Eğer görüntü kartınızda bu işlemcilerden herhangi
birisi varsa rahat edersiniz.
*
Grafik yardımcı işlemciler için 32-bitlik, 64-bitlik gibi nitelemeler
kullanılıyor. Bunlar ne anlama geliyor?
Grafik denetleyiciler aynen
mikroişlemciler gibi, verileri 16, 32 ya da 64 bitlik gruplar halinde
işleyebilirler. Bir anda işleyebildikleri veri miktarı ne kadar çoksa
denetleyici de o kadar üstün bir performansa sahip olur. Örneğin, S3 firmasının
S3 732 denetleyicisi 32 bitlik bir denetleyicidir. Yine aynı seriden S3 764
denetleyicisi ise 64 bitlik bir denetleyicidir. Yalnız bu rakamlar görüntü kartının üzerindeki
işlemler için geçerlidir. Örneğin, görüntü kartınız 64 bitlik bir denetleyiciye
sahip olsa da eğer yapısı ISA bus standardında ise, dış dünyayla bağlantısı 16
bit üzerinden olur. Bu yüzden
grafik yardımcı işleyicinize olduğu kadar bus yapınıza da dikkat etmeli ve
anakartınızın bus yapısının ileri olmasına (VL-Bus ya da PCI gibi) dikkat edin.