Murat Yıldırımoğlu

 

 

Dergimizin bu sayısında, IBM’in 2001 yılı içinde, Linux konusunda yaklaşık 1 milyar dolarlık büyük  (hatta çok büyük) bir yatırım yapacağına ilişkin bir açıklama var. Açıklama IBM’in yönetim kurulu başkanı Louis Gertsner’den geliyor. Gertsner, rakipleri olan Sun, Microsoft ve EMC gibi firmaların kendilerine özel ürünlerinin Linux karşısında tutunamayacağını iddia ediyor.

 

Herhangi bir iddia IBM gibi büyük bir firmanın Gertsner gibi yetenekli ve başarılı bir yöneticisinden geliyorsa dikkate alınmalı. Gertsner başarılı bir insan. Özellikle IBM’e geçiş sırasında yaptığı pazarlık onun ne kadar başarılı bir kişi olduğunu açıkça gösteriyor. Gertsner 1993’ün başında bir sigara şirketi olan Nabisco’nun genel müdürlüğünden ayrılıp IBM’e geçti. IBM’in kendi içinde yetişmemiş ilk tepe yöneticisi idi. IBM için seçilmiş olmasının bir nedeni, komik gelebilir, daha önceki şirketi olan American Express’te iken şirketine çok miktarda IBM mainframe bilgisayarları satın aldırmış olmasıydı. Bu yüzden onun bilgisayarlardan anladığı düşünülüyordu. Ama IBM’e geçiş sırasında yaptığı pazarlık onun aslında başka şeylerin de uzmanı olduğunu da gösterdi.  Kaybedeceği Nabisco hisselerine karşılık IBM hisseleri alacak olan Gertsner bu pazarlığı, firmasının en büyük rakibi Philips Morris ile bir fiyat savaşına girmesinden ve hisselerinin düşmesinden önce kapatmayı bilmişti. Biraz geç kalsa yaklaşık 1 milyon dolarlık bir zararı olacaktı.

 

Gertsner IBM’e girdikten sonra firmayı hızla toparladı. Bu durumun en bariz göstergesi firmanın hisselerinin Gertsner’den sonra yaklaşık 2 kat değer kazanması.

 

Ama Gertsner bunu sürdürebilir mi? Her an kuralları değişen bir piyasada kurallara uyum sağlamak, bunun da ötesinde kural koyabilmek gibi zor işleri başarabilir mi? Yoksa başka bir sektörde  çok başarılı olabilecekken, köken olarak bilgisayardan pek de anlamayan birisi olarak, bu alanda tökezleyecek mi? Kendisinden önceki IBM başkanı Akers gibi hissedarlar tarafından ayrılmaya zorlanacak mı?

 

Bu soruları yanıtlamak zor. Ama gelecek konusunda çok önemli bir ipucu var: Lotus firması. IBM, bu firmayı yaklaşık 4.5 milyar dolar gibi rekor bir fiyata satın almıştı. Gertsner o zamanlar, Lotus’un ürünü olan Notes’un dünyayı değiştirecek yeni bilgisayar uygulaması olduğuna inanıyordu. Bu inancı doğru çıkmadı. Pazarın çok büyük bir bölümüne hükmeden  Lotus, yalnızca 1996 yılından beri piyasada olan Microsoft Exchange Server’ın  karşısında tutunamadı, neredeyse silinip gitti. Eminim bir gün IBM’in hissedarları bu durumun hesabını bir şekilde soracaklardır.

 

IBM, Lotus konusunda yaşadıklarını Linux konusunda da yaşayabilir mi? Linux , Lotus’dan ve Lotus Notes’dan farklı değerlendirilebilir. Linux, başlangıçtaki amacının tersine, şu anda,  IBM’in uzmanı olduğu, sunucu ortamları için konumlandırılıyor. Linux bu alanda başarılı  olur mu tartışılır ama başarılı olursa bundan en çok IBM firması yarar sağlar. Çünkü IBM, uzun zamandır mainframe bilgisayarlarını Linux çalıştıracak şekilde yapılandırıyor. Bir kaç vakada IBM, kendi mainframe’leri ve Linux işletim sistemi kombinasyonu ile Sun ve diğer UNIX firmalarını alt etmeyi başardı. Bu durum  daha çok Sun ya da HP’nin UNIX bölümü gibi işletmelerin zararına. Henüz IBM’in, Windows NT ya da Windows 2000 kurulumlarına karşı kazandığı bir vaka yok. Bu iki işletim sistemi hem Türkiye’de, hem de dünyada halen en yaygın işletim sistemi. Genel görünüş IBM’in Linux işinin Linux-UNIX dünyasında bir iç hesaplaşma  olduğu yönünde. Yani,  bu durumuyla Linux yatırımlarının bir süre sonra Lotus yatırımına benzemesi daha kuvvetli bir olasılık.

 

Bakalım zaman ne gösterecek?