Silikon Vadisi Garaj Demektir
Murat
Yıldırımoğlu, Ekim 2006
10 Ekim 2006
Salı günü Google firması YouTube firmasını 1.65 milyar
dolara (yaklaşık 2.5 milyar YTL) satın aldı.
YouTube
firması bir video paylaşım sitesi. Dünyanın dört bir yanından
insanlar çektikleri videoları bu siteye gönderiyorlar. Siteyi
ziyaret
YouTubeun
satış haberini ilginç kılan şey firmanın topu topu 1.5
yaşında olması.
YouTube 2005in Şubat
ayında Chad Hurley, Steve Chen ve Jawed Karim adında üç genç
tarafından kuruldu. Genelde bilgisayar
firmalarının patronları üniversite mezunu değildir ama bu
üçü de üniversite mezunu. Şu anda topu topu 67
çalışanı var.
YouTubeun bir
başka ilginç noktası da bir garajda kurulmuş olması. Ama bu durum YouTubea özgü değil. Adlarını
duyduğumuz birçok ünlü bilgisayar firması da YouTube gibi garajda
kuruldu.
Google Da Garajda Kurulan Bir
Firmadır
YouTubeu satın alan Google da garajda kurulmuştur. Şu
anda Googleın piyasa değeri 100 milyar doların üzerinde ama ilk
kurulduğunda mekanı bir garajdı. Geçtiğimiz günlerde
Internetin en parklak firması Google hakkında bir haber
yayınlandı. Bu haberde Googleun kurucuları
Larry Page ve Sergey Brinin şirketi kurdukları garajı
satın aldıkları bildiriliyordu. Bu
garaj öyle ünlendi ki burayı görmeye gelen ziyaretçilerden bunalan
Googlecılar artık garajın adresini konuştukları
gazetecilere vermiyorlar.
Google 1998
yılında bir garajda kuruldu. Şu anda kurucuları Page ve Brin onbeşer milyar dolarlık
servetleriyle dünyanın en zengin 30 kişisi arasındalar.
Googleun
kurucusu Larry Pagein babası bir akademisyen. Halen bir üniversitenin Bilgisayar
Bilimleri bölümünde profesör. Larry Page de
babasının izinde gitmiş ve Michigan Üniversitesinden Bilgisayar
Mühendisliği diploması almış. Üniversitede
okurken Lego oyuncak parçalarından bir mürekkepli yazıcı
yapmış. Stanford Üniversitesinde doktora
yaparken Sergey Brin ile tanışmış.
Googleun
diğer kurucusu Sergey Brin Moskovada Yahudi bir ailenin çocuğu
olarak dünyaya gelmiş. Sergey 6 yaşındayken ailecek Amerikaya
kaçmışlar. Babası matematikçi ve halen
Maryland Üniversitesinde öğretim üyeliği yapıyor. Annesi bir matematikçi ve inşaat mühendisi. O da NASAda çalışıyor. Sergey eğitimin
bir bölümünü evinde tamamlamış (Amerikada 1 milyon kadar öğrenci halen okula gitmek yerine evinde
eğitim görüyor). Anne ve babası Sergeyin hem matematiğe ilgi
duymasını, hem de Rusçayı unutmamasını sağlamak
istemişler. Sergey bunların yanı sıra
bilgisayarlarla da çok yakından ilgiliymiş. Dokuzuncu
yaşgününde doğum günü hediyesi olarak aldığı bir Commodore 64 bilgisayar bu ilgisini perçinlemiş.
Sergey Marylan
Üniversitesinde hem bilgisayar hem de matematik eğitimi almış. Marylandden mezun olunca Ulusal Bilim Vakfından bir
burs kazanmış ve bu bursla Stanford Üniversitesinde master yapmaya
başlamış. Şu anda işleri dolayısıyla
mastera ara vermiş durumda.
Hem Sergey hem de Larry
başından beri Internet teknolojileri ile ilgilenmişler. Her ikisinin de en çok ilgilendikleri konular arasında veri
madenciliği (data-mining) ve örüntü tanımlama (pattern extraction)
geliyor. Bu iki kavram, örneğin bir süpermarketin
alışveriş kayıtlarını inceleyip her çocuk
maması alan kişinin aynı zamanda çocuk
bezi aldığı gibi örüntüleri, davranış
kalıplarını çıkartmaya yarıyor.
Her ikisinin
ortak bir yanları daha var. Eğitimlerinin başında,
Montesorri yöntemlerini uygulayan okullarda okumuşlar. Montesorri yöntemi adını bir
Italyan eğitimciden alıyor ve okul öncesi eğitim ile
ilköğretim alanında geleneksel eğitime alternatif, devrimci
özellikler içeriyor. Bu yöntemin ayırt edici özelliklerinin
başında çocukların herbirinin ayrı bir birey olarak el
alınması, onların öğrenme süreçlerinin büyüklerden
farklı olduğunun
Google
kuruluşunu izleyen yıllarda, kendisinden önce aynı alanda
kurulmuş ve piyasaya hakim firmaları (AltaVista, Yahoo, Lycoss vb.)
geçip Internette arama alanında bir numara oldu. Googleın
başarısının en büyük nedeni yaptıklarını çok
basit bir şekilde yapmaları idi. Diğer
firmalar arama sitelerini karmaşık, zor, yavaş sayfalar
şeklinde oluştururken onlar ana sayfalarında tek bir arama
alanı kullandılar. Diğer firmalar insanların kendi
sitelerinde mümkün olduğunca çok zaman geçirmesini amaçlarken onlar hep
tam tersini amaçladılar: Insanlar aramalarını yapsınlar, en
kısa zamanda sonuçları alsınlar; bu iş için mümkün
olduğunca az zaman harcasınlar çünkü aslolan
aranılan şeye ulaşmaktır.
Appleın Hikayesi
Apple firması, Steve Jobs ve
Steve Wozniak tarafından 1976
yılında Jobsın garajında kuruldu. Iki
Steve liseden arkadaştılar. 1977
yılında Apple II adındaki bilgisayarlarını
çıkardılar. Kuruluş sermayesini
toparlamak için Steve Jobs minibüsünü, Steve Wozniak ise hesap makinesini
sattı.
Steve Jobs ve
Steve Wozniak bilgisayarlarını geliştirirken ilk olarak
yakınlarındaki HP firmasına başvurdular. Wozniak zaten HPde
çalışıyordu. HP de 1939
yılında garajda kurulmuş bir firma idi ama o günlerin üstünden
uzun zaman geçmişti; Stevelerin önerisini dikkate almadılar.
Bunun acısı kötü çıktı: HP kişisel bilgisayar
piyasasında uzun bir zaman varlık gösteremedi. Sonra
da ancak Compaq firmasını satın aldıktan sonra bir yere
gelebildiler. Halen de Dell firması
karşısında zorlanıyorlar. Bu arada
Dell firması da bir garaj firması olarak değerlendirilebilir.
Dell firması bir okul yurdunda kurulmuştu.
Appleın
ürettiği bilgisayar ilk kişisel bilgisayar değildi ama uygun
fiyatlı bir makineydi ve bizim şimdi bilgisayar diye bildiğimiz
makineye daha yakın bir makineydi.
Ilk kişisel bilgisayar 1975 yılında üretilen
Altair adındaki makineydi ama bu makine bir dizi anahtar ve yanıp
sönen ışıklardan başka bir şey değildi.
Apple II
bilgisayarı milyonlarca sattı.
Daha sonra 1984 yılında Macintosh adındaki
bilgisayarı çıkardılar. Macintosha kadar
bilgisayarlar komut satırından verilen komutlarla
çalışıyordu. Macintosh bilgisayar
alanında bir devrimi gerçekleştirdi. Macintosh baştan
aşağıya grafiksel bir ortamda çalışıyordu ve fare
denilen araçla kumanda ediliyordu. Halen de
kullanımı en kolay bilgisayarlardan birisi olarak iyi satış
rakamlarına ulaşıyor. Apple üçüncü
olarak da ürettiği IPod ile bir devrim daha yarattı. IPod sayısal müzik sektörünün en büyük firması durumunda.
Garajdan çıkan firma her onyılda bir devrim
yaratarak yoluna devam ediyor.
Silikon Vadisini Yaratan Firma:
Hewlet-Packard
Hewlet-Packard
garaj firması kavramını yaratan firma. Aynı zamanda Silikon Vadisi
dediğimiz yeri de HPye borçluyuz.
HP firması
Bill Hewlet ve Dave Packard adında iki elektronik mühendisi
tarafından 538 dolar sermaye ile kuruldu. Ilk başlarda elektrik ölçüm
aletleri üretiyorlardı. Onların
ürettiği ölçüm aletleri her zaman güvenilir şekilde çalışan
ve rakiplerine göre daha duyarlı ölçümler yapılabilmesini
sağlayan aletler oldu. Hatta bir seferinde
sattıkları bir osiloskop müşterilerinin tesislerinden
çalındı ve hırsızlar polisten kaçarken aleti bir göle atmak
zorunda kaldılar. Osiloskop bir yıl sonra
gölden çamurlar içinde çıkarıldı. Hiç
kimse çalışacağına ihtimal vermiyordu ama çamurları
temizlenip kurutulduktan sonra düğmesine basıldığında
sorunsuz bir şekilde çalıştığı görüldü.
HP 1970li
yıllarda elektronik hesap makineleri ile adından söz ettirdi. 1980li yıllarda ise mürekkepli ve
lazer yazıcılar alanında büyük bir atılım yaptı.
Halen Türkiyede ve dünyada yazıcı denince akla ilk
olarak HP geliyor.
HP
firmasının kurulduğu zamanlarda şu anda Silikon Vadisi
olarak anılan yer firma kurmak için ideal bir yer sayılmıyordu. HPden sonra her şey değişti.
HPnin yanına yöresine yüzlerce fiirma yerleşti.
Silikon Vadisi şu anda da Amerikanın bir
numaralı bilgisayar merkezi.