1960’lardaki teknolojiyle aya nasıl gidildi?
Aya gidildiğine inanmayanların bir savı bu: 1960’lardaki teknoloji aya gitmek için yeterli değildi.
Bu savı öne sürenler teknoloji tarihinden habersiz görünüyor. Aşağıdaki fotoğraflar 1960’lardan çok önce bile teknolojinin ne kadar büyük bir olgunluk düzeyine ulaştığını gösteriyor.
İlk fotoğraf 1864 yılından. Amerikan İç Savaşı zamanında geliştirilen bu top 50 ton ağırlığında. 500 Kg’lık top mermilerini 8 Km öteye fırlatabiliyor.
İkinci fotoğraf 1920’li yıllardan. Amerika’da Niagara Şelalesinden elektrik üreten devasa jeneratörleri görebiliyoruz.
Şimdi de 1907 yılından bir fotoğrafa bakalım. O yıl Glenn Curtiss adındaki bir Amerikalı, özel olarak geliştirdiği motosikletiyle hız rekoru kırıyor. Hızı nedir? Yaklaşık 220 Km/saat! Aşağıda Curtiss’in tasarladığı motosikleti görüyorsunuz:
Sonraki fotoğraf 1935 yılından. Malcolm Campbell adındaki araba yarışçısı (aynı zamanda gazeteci), “Mavi Kuş” adını verdiği bir dizi arabasının sonuncusunu tanıtıyor. Araba 5 ton ve gücü 2350 beygir! Campbell 1935 yılında saatte 485 Km hızla rekor kırmış. Önceki rekorlar da ona ait: 1927 yılında 280 Km/saat, 1925 yılında 161 Km/saat, 1924 yılında 235 Km/saat. Bu rakamlar kara araçlarıyla elde ettiği hızlar. Bir de su üzerindeki hız rekoru var: 1939 yılında su üzerinde 228 Km/saat hızına ulaşmış.
Camille Jenatzy adındaki sürücü “elektrikli” arabasıyla saatte 100 Km hıza ulaşmış. Ne zaman? 1899 yılında!
Hemen her alanda da bu denli hızlı gelişimler söz konusu. Örneğin, bir uçağın ses hızını aşması 1947 yılında gerçekleşti. Bir test pilotu aşağıdaki uçakla ses hızını aştı, Mach 1.06 hızına ulaştı.
Şimdi de biraz denizin derinliklerine bakalım. Aşağıdaki resim 1930 yılından ve Batisfer adı verilen aracı gösteriyor. 1930 yılında insanlar bu aracı kullanarak okyanusun derinliklerine iniyorlar ve derinlik olarak bir kilometrenin ötesine geçebiliyorlar. Bu örnekten yola çıkan ikinci Batisfer 1960 yılında Marianna Çukuru’nda 11 kilometre derinliğe kadar inebiliyor!
Almanlar İkinci Dünya Savaşı sırasında, Fransa’dan İngiltere’yi dövecek (yaklaşık 150 Km mesafeli) toplar bile tasarlayıp üretmiş:
Almanların
yine İkinci Dünya Savaşı’nda geliştirdiği bir başka teknoloji de V-2
roketleriydi. Bu roketler 1 tonluk patlayıcı taşıyabiliyor ve 300 Km öteye
ulaşabiliyordu:
Aya gidilmeden çok önce, nükleer enerji ile çalışan bir jet motoru gibi uçuk bir proje bile tasarlanıp üretilebilmiş. Bu füzelerin kıtalar arası füzelerde kullanılması planlanmış:
Bu
türlü erken teknolojik gelişmelere bakınca, 1969’da aya gidilmesine hayret
etmiyorum.
Tam tersine, uzay teknolojisi yarışı erken zamanlarda başlamış olsa, aya daha önceden gidilebilirdi diye düşünüyorum.