Linux Konusunda Batıl İnançlar

Murat Yıldırımoğlu

 

 

Linux günümüzün en gözde ikinci işletim sistemi (En gözde işletim sistemini dergimizin adında bulabilirsiniz). Bilgisayar dergileri muhakkak Linux’a çok sayfalı bölümler ayırıyorlar, üniversitelerden binlerce insan Linux yandaşı olarak mezun oluyor, Linux’un Windows işletim sistemlerinden daha güvenilir, daha güvenli, daha performanslı ve ücretsiz olduğu vurgulanıyor. Dünya çapında yüzlerce firma Linux üzerine kurulu çözümler üretiyor. Linux’un bir gün gelip Microsoft’u ve Windows serisi işletim sistemlerini alt edeceği de iddia ediliyor.

 

Linux konusunda büyük bir yanlış bilgilendirme kampanyası ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Son derece saygıdeğer bir çalışmanın sonucu olan Linux, hem Türkiye’de, hem de dünyada ısrarla yanlış konumlandırılıyor ve haketmediği oranda yanlış iddiaların  kurbanı oluyor. Neler bu yanlış bilgiler ve yanlış iddialar teker teker görelim:

 

Linux daha hızlıdır.

Tam tersine, hem Microsoft, hem de bağımsız kuruluşların yaptığı bütün testlerde Linux, NT ve Windows 2000’e göre daha kötü bir performans sergiliyor. Birçok kişi bu bilginin uydurma olduğunu ve Microsoft’un parayı bastırıp kendisine uygun test yaptırdığını düşünüyor. Ama yapılan testlerin hepsi başkaları tarafından tekrar edilebilmesine yetecek kadar ayrıntılı açıklanıyor. İnanmayan deneyebilir. Üstelik testlerde kullanılan Linux sürümlerini üreten firmalar (örneğin, Red Hat) bu sonuçlara kesinlikle itiraz etmiyor.

 

Linux daha güvenlidir.

Virüslere ve saldırılara daha çok Windows işletim sistemlerinde rastlanmasından hareketle Linux’un daha güvenli olduğu düşünülüyor. Ama Linux’un yaygınlaşması ile birlikte bir sürü, yalnızca Linux’u etkileyen virüs ve saldırı çeşidi de ortaya çıktı. Hiç bir işletim sistemi bunlardan arınmış değil, böyle bir şey mümkün de değil. Windows işletim sistemleri de, Linux kadar güvenlidir. Linux’un güvenliği konusunda size bir kitaptan alıntı yapayım (John Chirillo, Hack Attacks Revealed, Wiley Computer Publishing, 2001 yılı baskısı, sayfa 616): Linux source code is available free to public; therefore, it has generated widespread proprietary program develeopment. The downside to this broad-scale growth is that there are also scores of insecurities, many of which are damaging. In fact, an entire book could be written on Linux vulnerabilities. Türkçesi: Linux’un kaynak kodu herkese açıktır. Bu nedenle Linux üzerinde çok sayıda yazılım geliştirilmiştir. Bu durumun kötü yanı ise Linux ve üzerinde çalışan programlarda çok sayıda, tehlikeli açığın bulunmasıdır. Bu açıklar o kadar fazladır ki Linux’un açıkları konusunda ayrı bir kitap yazılabilir.

 

Yine bu konuda görüş bildiren Linux yandaşları Linux ortamında virüs, solucan gibi kötü yazılımların çalışmayacağını, güvenliğin bu nedenle de daha fazla olduğunu söylemektedirler. Halbuki google’da yapılacak bir arama (“Linux virus worm” şeklinde bir ifade aratılabilir) Linux’daki solucanlar ve virüsler üzerine çok sayıda linki gösterecektir. Ben bunu 06 Ocak 2006’da yaptığımda şekildeki gibi bir sonuç elde ettim. Görüldüğü gibi bu konuda 2.680.000 adet link var ve ilk link Linux için bir antivirüs yazılımı üreten şirkete ait. Linux üzerinde virüs yoksa bu antivirüs programının işlevi nedir?

  

 

Linux ücretsizdir.

“Şimdi bu da mı batıl inanç?” diyebilirsiniz. Gerçekten de Linux ücretsizdir diye bilinir. Örneğin  Türkiye’deki en yaygın Linux sürümü Red Hat firmasınca hazırlanır. Red Hat ya da benzeri firmalar hazırladıkları Linux sürümlerinin Internetten ücretsiz olarak indirilmesine izin veriyorlar. Yalnızca bu sürümleri CD üzerinde isterseniz bir ücret ödüyorsunuz. Ama Red Hat’in hazırladığı son sürüm, Linux 7.1, tam tamına 900MB geliyor. Böyle büyük bir programı Internetten indirebilecek birisini tanımıyorum. Linux’cular hep CD kullanıyorlar. Bu CD’lere para ödemeleri gerekirken ödemiyorlar. Linux bir CD üzerinden alınacağı zamansa hiç de az paralar ödemiyorsunuz. Red Hat’in sitesine bakarsanız (www.redhat.com) burada 50 dolardan birkaç bin dolara kadar fiyatlar görüyorsunuz. Red Hat’in Türkiye temsilcisi Prosoft’un Ziraat Bankasına verdiği faturanın bedeli 200.000 doları buluyor. Öyleyse Linux ücretsiz değildir. Yalnızca Linux ücretsiz şeklinde bir inanç söz konusudur.

 

Aynı durum aslında Windows için de, tam tersinden geçerli. Windows işletim sistemleri de aslında paralı olarak bilinir ama BSA’nın Türkiye’deki etkin çalışmalarının bir sonucu olarak, Windows serisinden bütün işletim sistemlerini işportadan 5-10 milyon liraya, yani hemen hemen ücretsiz olarak, bulabiliyorsunuz.

 

Linux’un kaynak kodu açık olduğu için inceleyip değişiklik yapmak kolaydır.

Gerçekten de Linux’un kaynak kodu açık ve teorik olarak bu kodla oynayıp hemen her şeyi yapmak mümkün. Örneğin, son aldığım haber nefis bir şeydi: Bir Çek firması Sony’nin Playstation makinasını bir Linux yüklü makinaya dönüştürmüş. Olağanüstü bir olay bu. Ama herkes böyle bir şeyi yapabilir mi? Örneğin, ben programcı değilim. Önüme Windows 2000’in kaynak kodunu koysalar hiç bir yerini değiştiremem. Ben yapamıyorum da önlerinde kaynak kodu açık olan bir sisteme sahip Linux’cular, özellikle de Türk Linux’cular, şimdiye kadar neler yaptılar? Sayıları binleri, hatta onbinleri bulan Türk Linux’cularının yaptığı ne var? Şimdiye kadar bu açık Linux kodunu inceleyip neler değiştirdiler? Türkiye’de yapılan tek şey hiç kimsenin kullanmadığı bir Türkçe Linux sürümü: Turkuaz. Öyleyse bu iddia da havada bir iddia.