MONİTÖRLER
Derleyen: Murat Yıldırımoğlu
Bir
insan ile bir bilgisayar arasındaki en yaygın arabirim bir monitördür.
Kullanıcının monitör ekranında gördüğü görüntü bilgisayardan monitöre aktarılan
görüntü sinyalinin bir sonucudur.
Bir
bilgisayar monitörünün kalbi katot ışını tüpüdür (Cathod Ray tube-CRT). Bu
tüpün içinde hava boşluğu bulunur ve yüzeyinde de fosfor noktacıklarından
oluşan bir tabaka yer almaktadır; eğer bir elektron demeti bu fosforların
üzerine düşerse parlamalarına yol açar. Görüntü, bu elektron demetinin
şiddetini ve yerini değiştirerek elde edilir. Elektron demeti yukarıdan aşağıya
ve sağdan sola doğru hızlı bir biçimde ve sürekli olarak ekranı tarar, bütün
bir görüntünün oluşmasını sağlar.
Monitörler
tek renkli (monochrome) ya da çok renkli (color) olabilir. Tek renkli
monitörler, tek bir renkteki fosfor
kullanırlar;beyaz, yeşil ya da amber renkte. Çok renkli monitörlerde ise üç
renk fosfor kullanılmaktadır; kırmızı,
yeşil ve mavi (Red, Green, Blue). Bu fosforlar çubuk, şerit ya da nokta
şeklinde yerleştirilirler. Değişik şiddetlerde parlayan bu üç renk öğesi hemen
her rengi oluşturabilir.
Görüntünün
kalitesi üç ana faktör tarafından belirlenir; görüntü bilgisinin monitöre
aktarılma hızı, elektron demetinin tarama hızı ve monitör renkli ise, fosfor
noktalarının sayısı.
Ekran
üzerindeki fosfor noktalarının sayısı çözünürlük olarak tanımlanır. Çözünürlük
genellikle x,y olarak gösterilir; buradaki x yatay çözünürlüğe, y ise dikey
çözünürlüğe karşılık gelir. Günümüzde 1600X1200 çözünürlüğe kadar çıkan görüntü
kartları ve monitörler kullanılmaktadır. Çözünürlükde dikkat edeceğiniz nokta
şudur: Görüntü sistemi monitör ve görüntü kartından oluşur ve bu ikisi uyumlu
olmak zorundadır. Eğer görüntü kartınız en çok 800X600 çözünürlüğe destek
verebiliyorsa sizin 1280X1024’lük bir monitör almanızın pek bir anlamı kalmaz.
Çözünürlük kadar önemli diğer bir parametre de nokta aralığı (dot-pitch)’dır.
Nokta aralığı, fosfor noktalarının CRT’nin yüzeyinde ne sıklıkla yerleştirilmiş
olduğunu gösterir ve iki nokta rasındaki ortalama uzaklığı verir. Şu anda
satılmakta olan monitörlerin nokta aralığı 0.28 ya da 0.26’dır. Eğer 17 inç ve
yukarısı büyüklükte bir monitör almıyorsanız nokta aralığının 0.28 olmasında
sakınca yok. 17 inç ve yukarısında ise 0.26 ve hatta 0.25 nokta aralıklı
monitörler seçmekte yarar var.
Monitör
seçiminde dikkat edeceğiniz diğer şeyler ekran üzerindeki renklerin
parlaklıkları, ekranda görüntünün dalgalanıp dalgalanmadığı vb. Monitör sizin
bilgisayarla aranızda yer aldığı için, rahat edebileceğiniz sizi yormayacak bir
monitörü seçin. Aynı zamanda parlaklık vb ayarlarının ön taraftan kolayca
yapılabileceği monitörleri seçmenizde de yarar var. Monitör ayarlarında şu
andaki eğilim ayarların sayısal (dijital) olması. Yani, yeni monitörlerde
ayarlar düğme çevrilerek değil de, bazı tuşlara basılarak yapılıyor. Dijital
ayarlı monitörler biraz daha pahalı. Burada daha yeni bir seçenek de ayarların
tuşlar yardımı ile ve ekranda beliren menüler yardımı ile yapılması. Bu tür monitörler
OSD (on-screen display) olarak adlandırılıyorlar. OSD özelliği de fiyatı
arttırıyor.
Monitörlerde titreşim
Bilgisayar monitörleri de aynen
televizyonlar gibi çalışırlar. Durağan
görüntü kareleri çok hızlı bir şekilde gösterilir ve bu da insanda hareket
yanılsaması yaratır. Türkiye’de de kullanılan PAL TV sisteminde her bir
saniyede 25 ayrı görüntü karesi gösterilir. Karelerin herbiri de ekranda 625 adet satırla tanımlanır. Bir elektron
demeti ekranın en üstünden, ilk satırdan başlar ve en alt satıra 625 nolu
satıra kadar soldan sağa doğru ekranı tarar ve düştüğü yerlerdeki fosfor
noktalarının ışık salmasına, yani aydınlanmasına yol açar. Yalnız bu tarama
işleminde şöyle bir yöntem izlenir. İlk önce ekrandaki tek sayılı noktalar,
sonra da çift sayılı satırlar tarama işleminden geçirilir. Bir görüntü
karesinin bu şekilde iki defa taranarak gösterilmesi işlemi interlacing olarak
adalandırlır ve ister istemez titreşime yol açar. TV’lerde bu titreşim pek sorun yaratmaz çünkü TV’leri uzaktan
izleriz. Monitörler ise gözümüze daha yakın olduğu için titreşme ya da kırpışma
göz tarafından kolaylıkla hissedilebilir.
İlk bilgisayar monitörlerinde
titreşimi engellemek olanaksızdı.Çünkü kullanılan devre elemanları ve fosforlar
ekranın tek bir seferde taranmasına uygun değildi. Daha sonra her iki alandaki ilerlemeler ekranın tek bir seferde
taranabilmesine ve titreşimsiz (noninterlaced), daha kaliteli görüntüler elde
edilebilmesine olanak sağladı. Bilgisayar alırken, noninterlaced (NI) monitör
almanızda yarar var. Zaten şu anda satılan bütün monitörlerde NI
(noninterlaced) ibaresi var. Burada göz önünde tutulması gereken bir başka öğe
daha var: Çözünürlük arttıkça taranacak satır sayısı arttığı için Noninterlaced
olarak tanımlanan monitörler dahi bazı çözünürlüklerde titreşimli (Interlaced)
moda geçebilir. En yüksek çözünürlüklerde bile Noninterlaced olarak çalışan
monitörler ise çok ama çok pahalıdır.
Seçim yaparken monitörde en çok çalışacağınız çözünürlüğü bilip ona göre
monitör almanızda yarar var. Ortalama kullanıcılar için 14 ve 15 inçlik
monitörlerde 800X600 ve 1024X768 çözünürlükte noninterlaced çalışabilen bir
monitör yeterlidir. CAD/CAM
Monitörler ve sağlımız
Televizyonlar gibi monitörler de radyasyon
yayarlar. Ancak bu radyasyon düşük seviyelidir ve şimdiye kadar zararlı
olduğuna dair bir bulguya rastlanamamıştır. Yine de insan sağlığına büyük önem
veren batılı devletler sayesinde şu anda satılmakta olan monitörlerin hepsi
düşük radyasyonlu (Low-Radiation, LR). Bu da demektir ki sağlığınız güvencede.