Murat
Yıldırımoğlu
Nuriye Akman’ın
yazılarını hep beğenerek okuyorum. Akman, Türkiye’de az bulunur bir araştırmacı
gazetecilik örneği veriyor. Röportaj yaptığı kişilere ilişkin ciddi araşırmalar
yapıyor, bu sayede de karşısındaki kişinin
sözlerinde ve eylemlerindeki çelişkileri, gerçek dışı iddiaları bir bir ortaya
çıkartıyor.
Ne yazık ki
yukarıdaki saptamalar Nuriye Akman’ın bazı röportajları için geçerli değil. Bu
konuda beni çok rahatsız eden iki örnek vereceğim:
1-
Adnan
Kahveci’nin kardeşi ile yapılan röportaj: Bu röportajda Adnan Kahvecinin
kardeşi, ABD’deki bilmem ne enstitüsü
tarafından yüzyılın en önemli bilmem kaç bilim adamından biri seçildiğini
söylüyor. Akman da bu iddiayı olduğu gibi yazıyor. Yahu, bu adam şimdiye kadar
ne yaptı da en önemli bilim adamları arasına girdi? Söylediği enstitüyü bilen, duyan var mıdır? Böyle bir iddia nasıl
olur da araştırılmaz?
Ben size çok
büyük olasılıkla ne döndüğünü söyleyeyim: Internette oraya buraya birkaç
e-posta atan adamları takip edip “Siz yüzyılın en önemli adamları arasına dahil
edildiniz. Hazırladığımız “Yüzyılın En Önemli Adamları” kataloğuna sizi almayı
düşünüyoruz. Lütfen bize şu kadar para gönderiniz.” şeklindeki mesajlarla
onları tavlamaya çalışan birçok dolandırıcı şebeke var. Adnan Kahveci’nin
kardeşi bu şebekelerden birisi
tarafından aldatılmıştır.Eğer Akman, ilgili dökümanları isteyip de biraz
araştırsaydı o da bunun böyle olduğunu görecekti. Aynı durum Cüzzamla Savaş
Derneği başkanı olan Türkan Saylan’ın da başına geldi. Ama kendisi bunun bir
dolandırıcılık örneği olduğunu gazetelere açıklayıp dikkatli olunmasını
istemişti.
Adnan Kahvecinin
kardeşi Kuran’ı İngilizce’ye
çevirdiğini söylüyor. Çevirmiş olabilir. Ama bu da hiçbir şey demek değildir.
Çünkü Kuran’ın Türkçe çevirisinden daha çok İngilizce çevirisi vardır. Adnan
Kahveci, eğer dediği gibi çevirmişse bile, Kuran’ı İngilizceye çeviren ne ilk
kişidir ne de son kişidir.
(Nuriye Akman bu “En Önemli Kişiler Listesi” konusunda yalnız değil.
Radikal gazetesinin 21 Şubat 2002 tarihli sayısında benzer bir haber var:
“Britanya’daki Uluslararası Biyografi Merkezi ...Prof. Dr. Hasan Mandal’ı 21.
yüzyılın en başarılı 2 bin bilim insanından bir olarak seçti.” Tabii, yine
böyle bir merkez var mı yok mu araştıran yok. Bu ödül nasıl verilmiş, bu ödülü
alanlar arasında başka kimler var, bu soruların yanıtı da yok. Gazetecilik
yapmak ne kadar ucuzmuş meğer.)
2. Abdümelik
Fırat ile yapılan röportaj: Bu röportajın son cümlesinde Fırat şöyle söylüyor:
“Kürtler buranın yerli halkıdır, bir yerden göç gelmiş değillerdir.” Bu sözde
“Bu toprakların asıl sahibi biziz, siz misafirsiniz, güçlendiğimizde sizi
tekrar geldiğiniz yere göndereceğiz” gibi bir anlam seziyorum. Ama Nuriye Akman
herhalde hiç bir şey sezmiyor ki bu cümleyi deşmiyor, Fırat’tan açıklama
istemiyor. Bu da Akman’a hiç yakışmıyor.