Şamil Basayev
Murat Yıldırımoğlu
Çeçenlerin ve Şamil Basayev’in durumunu gördükçe Atatürk’ün büyüklüğünü bir kez daha anlıyorum.
Atatürk çok iyi bir asker olmasına ve Yunanlılara karşı savaşı kazanmasına karşın durmasını bilmişti. Doğduğu kent olan ve nüfusunun çoğunluğu Türk olan Selanik’i bile geri almaya kalkışmadı. Çünkü Türkiye’nin sürüp giden savaşlara değil, sağlam bir ekonomiye, düzgün bir eğitime, evrensel hukuka gerek duyduğunu anlamıştı.
Çeçenler de Şamil Basayev önderliğindeki başarılı bir askeri harekatın sonucunda Ruslardan çok avantajlı bir özerklik kopartmışlardı. Bu özerkliğin sonu bağımsızlıktı. Ama Atatürk’ün tersine Basayev ve diğer Çeçenler durmasını bilemediler. Çeçenistan’ı uygar ve zengin bir ülke durumuna getirmek için çalışma yerine savaşlarını Dağıstan’a da taşımak istediler. Dağıstan’da iyi karşılanmadılar. Bir halk desteğine sahip olamadılar. Üstelik Rusya’daki değişimin ve gelen sert yönetimin çok ayırdına varamadılar. Karşılarında komünizmden kurtulup toparlanmaya çalışan uygar bir yönetim değil, yaralı bir ayı içgüdüsüyle hareket eden ve önüne çıkanı yıkıp geçmeyi planlayan, eski haşmetli günlerine dönmeyi özleyen bir yönetim vardı. Çeçenler bu sefer yenildi.. Şamil Basayev bu ikinci savaşta önce bir ayağını, sonra da hayatını kaybetti. Çeçenler ise çok şeylerini. Bağımsız kuruluşlardan alınan bilgilere göre Ruslar sivil Çeçenlere karşı korkunç katliamlar ve tecavüzler yaptı.
Ruslar bir gün yine Çeçenistandan çıkmak zorunda kalacaklar. Bu kaçınılmaz bir şey. Üstelik Rusların Çeçenistanı terk etmesi en çok Ruslara kar sağlar, eğer kendilerini doğru değerlendirmeye başlarlarsa. Çeçenlerse yanlışlarını ve doğrularını değerlendirmeli, savaşçılıktan vazgeçip uygar bir yaşam kurmaya çalışmalılar.