Muhalifler sık sık asgari ücretlinin ya da emeklilerin alım gücünün düştüğünü iddia eder. Bunu göstermek için de altın ya da doları kullanır: “20 yıl önce emekli maaşıyla şu kadar altın alınabiliyordu, şimdiyse bu kadar alınabiliyor. Demek ki iktidar cebimizden şu kadar altın çaldıııııı”. Bu durumu Özgür Özel’in 9 Ocak 2025 tarihli Mersin Miting’inde söylediği sözler güzel gösteriyor:
“Bugün sabah, Tarsus'ta, Mersin'de çarşıyı gezdim. Tek
tek esnafların dükkanlarına girdim. Ve Tayyip Erdoğan'ın en sevmediği şeyi
yaptık. Diyor ya; Özgür Bey eline hesap makinesi almış, kuyumcu kuyumcu geziyor, altın hesabı yapıyor. Mersin kuyumcularına
sordum; 22 yıl önce emekli maaşı ve çeyrek altın kaç para, bugün kaç para?
Emekliler için hesap, son derece felaket bir durumda. 22 yıl önce, Tayyip Bey
geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücret. Yani bugünkü parayla en az
33 bin lira. Ama bugün 12 bin 500 verdi, ocakta 14 bin 500 verelim ve bununla
geçinsinler diyor. O geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyormuş.
Oysa bugün söylediği emekli maaşıyla ancak ve ancak 3 çeyrek altın
alınabiliyor, 2,8 çeyrek altın. Yani, emeklinin cebinden 5 çeyrek altını Tayyip
Erdoğan iktidarı çalmış durumda. O geldiğinde asgari ücretli 7 çeyrek altın
alabiliyordu. Bu ay verdiği, verilmesini söylediği asgari ücretle ancak 4,5
çeyrek altın alınacak. O da altın, ocak ayı boyunca artmazsa. 7 çeyrek altından
4,5 çeyrek altına. Her bir asgari ücretlinin cebinden 2,5 çeyrek altını almış.
Her bir emeklinin cebinden 5 çeyrek altını almış. Ve bu şartlar altında
bizlerden sessiz kalmamızı, sizlerden bu şartlara boyun eğmenizi istiyor. Ben,
altın hesabını Türkiye'nin dört bir yanında yapıyorum, çıldırıyor. “
Burada muhaliflerin sergilediği büyük bir iki yüzlülük var:
Karşılaştırmayı o anda hangi parametre kendi iddiaları için avantajlıysa onunla
yapıyorlar. Dolarda durum kötü görünüyorsa dolar karşılaştırması, altında kötü
görünüyorsa altın karşılaştırması.
Altının yıllar içindeki fiyat gelişimine bir bakalım:
Gördüğümüz gibi altın 2007’nin sonuna kadar neredeyse
yerinde saymış. 2007ye kadar muhalefet karşılaştırmayı
dolarla yapıyordu daha çok. Sonraki yıllarda altın büyük sıçramalar yapıyor. O
andan itibaren de muhalefete gün doğuyor: “Artık karşılaştırmayı altınla
yapalım loooo”.
Eğer doların değeri önümüzdeki yıllarda birden artarsa bu
sefer karşılaştırmayı tekrar dolarla yapacakları kesin. Çünkü geçmişte öyle
yaptılar. Geçmişte böyle yaptıklarını görmek için Kamusen’in
(Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu) çeşitli tarihlerdeki
açıklamalarına bakabiliriz.
Önce Kamusen’in 25 Aralık 2008 tarihli sayfasına bir göz atalım.
|
|
Gördüğünüz gibi maaşların karşılaştırıldığı şey dolar. Niye? Çünkü maaşlar dolara karşı düşmüş görünüyor ama altında böyle bir düşme yok. O zaman karşılaştırma dolar üzerinden olacak.
Şimdi de 2015 tarihli sayfasına göz atalım:
|
|
2015 tarihli sayfa hem altın hem de dolar karşılaştırması yapıyor gibi görünüyor. Ama dikkatimizi çeken şey, altın karşılaştırmasını 2002 yılından başlatırken dolar karşılaştırmasını 2014 sonundan başlatması. Tam da gavurların “cherry picking” dedikleri, yalnızca iddialarına uygun gerçekleri seçip getirme işlemi. Bu işlemi yalnızca Kamusen yapmıyor. Muhalif kesimdeki hemen herkes o anda fiyatı fırlayan şey neyse (dolar ya da altın), karşılaştırmayı ona göre yaparak hep maaşla geçinenlerin zor durumda olduğunu göstermeye çalışıyor.
Muhalefet bu olmamalı. Muhaliflik fırsatçılık değildir.
Muhaliflik o parametreye değil bu parametreye bakarak, gerçekleri eğip bükme
işi değildir.
Muhaliflik iktidarın olumsuz politikalarına karşı akılcı,
iki yüzlülük kokmayan politikalar üretmek olmalıdır.